-
1 bidden
dua etmek v -
2 δέομαι
dua etmek -
3 beten
dua etmek -
4 дога кылу
dua etmek, yakarmak -
5 pray
dua etmek, yakarmak -
6 pray
v. dua etmek, yalvarmak, rica etmek, namaz kılmak, ibadet etmek, af dilemek* * *dua et* * *[prei]1) (to speak reverently to God or a god in order to express thanks, make a request etc: Let us pray; She prayed to God to help her.) dua etmek2) (to hope earnestly: Everybody is praying for rain.) dilemek•- prayer -
7 prière
-
8 ლოცვა
i.dua, dua etme, ibadetf.dua etmek, ibadet etmek -
9 beten
beten <h>1. v/i (um için) dua etmek; şükran duası(nı) okumak;zu Gott beten Allah’a dua etmek2. v/t Gebet okumak, söylemek -
10 ვეგრება
f.dua etmek, niyaz etmek, yalvarmaki.dua, niyaz, rica, ibadet yakarış -
11 vird
arapça ورد dua. vird etmek dua etmek. -
12 prier
-
13 worship
n. ibadet, tapma, ilahlaştırma, aşırı saygı————————v. tapmak, tapınmak, taparcasına sevmek, ibadet etmek* * *1. ibadet et (v.) 2. ibadet (n.)* * *['wə:ʃip] 1. past tense, past participle - worshipped; verb1) (to pay great honour to: to worship God.) ibadet etmek, dua etmek, tapınmak2) (to love or admire very greatly: She worships her older brother.) çok sevmek, tapmak2. noun(the act of worshipping: A church is a place of worship; the worship of God / of money.) ibadet, tapınma, tapma -
14 say one's prayers
v. dua okumak, dua etmek -
15 say one's prayers
v. dua okumak, dua etmek -
16 გალოცვა
f.dua etmek (birine), kutsamaki.dua -
17 invoke
v. yalvarmak, yakarmak, dua etmek, yardım istemek, çağırmak, hatırlatmak* * *1. dile 2. yardım için başvur* * *[in'vəuk](to appeal to (some power, eg God, the law etc) for help etc.) yalvarmak, niyaz etmek, imdat dilemek -
18 молиться
-
19 hope against hope
(to continue hoping when there is no (longer any) reason for hope.) ümidini kesmemek/kırmamak olması için dua etmek -
20 say the rosary
v. tespih çekip dua etmek
- 1
- 2
См. также в других словарях:
dua etmek — Tanrı ya yalvarmak Tanrı nın, canını kocasından önce alması için dua etmekten başka çare bulamıyordu. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
dua — is., din b., Ar. duˁāˀ 1) Yakarış 2) Tanrı ya yalvarma, yakarış için söylenen dinî metin Pazartesi, perşembe geceleri yatağında gizli gizli Arapça dua okurdu. A. Gündüz Birleşik Sözler beddua hayır dua cenaze duası hatim duası karınca duası … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayır dua etmek — iyi dileklerde bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
DUA — Allah a (C.C.) karşı rağbet, niyaz, yalvarış, tazarru. * Salât, namaz. * Cenab ı Hak tan hayır ve rahmet dilemek. Allah ın rızâsını, hidayet ve istikamete muvaffakiyyeti dilemek, yalvarmak. * Peygamber e (A.S.M.) salavat getirmek. * Birisini… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hayır dua — is., din b. İyi dua Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller hayır dua etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
NEDB — Dua etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
vird — (A.) [ درو ] dua. ♦ vird etmek dua etmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
TEŞMİYET — Aksırana karşı hayır ve bereketle duâ etmek.(Yerhamükümullâh: Allah size merhamet ve rahmet ihsan etsin) meâlinde dua etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yakarmak — e 1) Israrla istemek, yalvarmak Yalvarmak, yakarmak nafile bugün / Gözünün yaşına bakmadan gider. C. S. Tarancı 2) Tanrı ya içten yalvararak dua etmek, niyaz etmek Birleşik Sözler yalvarış yakarış … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilenmek — kötü dua etmek, ilenmek; ayıplamak, tekdir etmek, I, 204, 205 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
RAĞBET — (Ragbet) İstek, arzu. İyi sayılmak. Bir şeyi çok iştiyakla istemek. İhlasla dua etmek, teveccüh etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük